Kedilerin Evcilleştirilmeden Önceki Durumu

Kedilerin Evcilleştirilmeden Önceki Durumu

Kediler Evleri Vahşi Doğa Gibi Mi Görüyor?

Kediler insanlar henüz dünyada hüküm sahibi değilken de yaşamaktaydı. Bundan on binlerce yıl önce henüz insanlar evlerini, sokakları; kısacası yaşam alanlarını inşa etmeden önce kedileri de evcilleştirmemişlerdi. Kediler o zamanlar, günümüzde korktuğumuz avcı hayvanlar gibi yırtıcı hayvanlardı. Kurbağa, balık gibi kendinden küçük hayvanları avlar; kurtlar, ayılar gibi kendinden büyük hayvanlara da yem olurdu. Yani, son birkaç yüz yıldır evcilleştirilip evlerde bakılmasından önce kediler on binlerce yıldır vahşi hayat ortamında her an av veya avcı olmaktaydı. Yıllarca bir evde kalıp o eve alıştığı sanılsa da bir kedi hala eski vahşi güdülerini taşımaktadır. Bu sebeple, avcılık veya avdan kaçma güdülerinin hala ön planda olması son derece mantıklıdır. Fakat evlerde bakılan kediler hemen hemen hiçbir zaman avlanma ya da av olma sorunuyla karşılaşmaz. Bu durum içgüdülerini şaşırmalarına neden olur. İçinden gelen hissi, içinde bulunduğu ortamla bağdaştıramadığı için bir kedi durup dururken garip bir davranış sergileyebilir. Bu durum kedinin ayrı bir özelliğinden değil, yalnızca güvenli bir ortamda yaşamalarından ileri gelir.

Kediler Neden Küçük Alanlara Sığmaya Çalışır?

Bu sorunun cevabının evet olduğunu çoğu hayvan bilimci onaylıyor. Kediler içinde yaşadığı evleri kimi zamanlar hala on binlerce yıl boyunca atalarının hayatta kalmaya çalıştığı vahşi doğa olarak görmektedir, çünkü o atalarının genlerini taşımaktadır. Çoğu zaman sahibini tanıyıp yaşadığı eve güvense de bazı zamanlar evdeki hareketlere tepki göstermesinin nedeni budur. Örneğin, aniden açılan kapının sesiyle olduğu yerde sıçrayan bir kedi kapı sesini onu avlamak isteyen bir avcının çıkardığı sese benzetir. Ya da odada uçan bir sinek kedinin avcı özelliğini kendisi fark etmeden harekete geçirir. Çoğu zaman ipleri kovalama sebebi de oyun oynamaktan çok budur. Fakat avlanma güdüsünü karşılaması da onların açısından bakıldığında oyunla eşdeğer olabilmektedir. Avlanma güdüsünün bu kadar sık ortaya çıkmasının sebebi ev kedilerinin yemek için enerji sarf etmemesidir. Kedinin beyni ona karnını doyurması için saldırması gerektiğini söyler fakat yemeği önündeki kabındadır. Bu durum da onlara garip gelir ve kafalarını karıştırır. Bu sebeple yemek yiyen bir kedinin aniden kanepe üstünde bulunan bir nesneye saldırdığı görülebilir. Kedilerin insanlara garip gelen bir diğer özelliği sığamayacağı kadar küçük alanlara sığmaya çalışmasıdır. Bunun sebebi de eskiden yaşadığı vahşi ortamlardan kaynaklanmaktadır. Doğa şartlarında uyumak veya dinlenmek için en uygun alanlar avcıların göremeyeceği küçük alanlardır. Bu durum belgesellerde de diğer hayvanlar tarafından gerçekleştirilir. Kediler, her ne kadar evde güvenli bir ortamda yaşasa da kimi zaman hala vahşi ortamda yaşadığını düşündüğü için küçük alanlara girmeye çalışır. Böylelikle avcılardan saklanacağını ve ölmeyeceğini düşünür.

Kediler Garip Hareketlerini Gelecekte Bırakacak Mı?

Hayvan bilimciler kedilerin yüz yıl sonrasında ev ortamlarına daha çok alışacağını ve eski içgüdülerini kaybedeceğini söylüyor. Böyle söylemelerinin sebebi bundan yüz yıl öncesinde garip hareketlerinin daha da fazla olmasıdır. Yıllar geçtikçe kediler evde yaşayan annelerinin genlerine daha fazla sahip olduğu için evde yaşamaya daha uyumlu hale gelmekte. Yüz yıl sonra, en az 200 nesil boyunca evde yaşayan kedilerin içgüdüleri artık evde yaşamaya uygun olacak şekilde gelişecektir. Böylelikle bu garip hareketlerinden de vazgeçebilir. Fakat bu durumun iyi mi yoksa kötü mü olacağı büyük bir soru işareti, çünkü hayvan severler kedileri garip hareketlerinden dolayı bu kadar çok sevdiklerini söylemektedir.